8 Ağustos 2016 Pazartesi

Edip Cansever:"Bugün doğum günüm, kendi kendime kutlayacağım"


İkinci Yeni şiir akımının öncülerinden, genç yaşta yitirdiğimiz, karanfil kokulu şair Edip Cansever yaşasaydı eğer bugün 88 yaşında olacaktı.

Yer çekimli karanfil, Masa da masaymış ha, Ne gelir elimizden insan olmaktan başka, Mendilimde kan sesleri, Bir yitişten sonra gibi şiirleri ve birçok şiiriyle adını Türk şiirine altın harflerle yazdırmış, çoğu zaman "bir yetim" olarak tanımlayan bir şairdir Edip Cansever.




Mavinin şairidir o, maviyi huy edinmiştir hatta ona bile yetinmemiştir. "Mavi huydur ben de" der, tutar çocukluğuna sığınır "Gökyüzü gibi birşey şu çocukluk, hiçbir yere gitmiyor" diyerek unutamadığı hatta yaşayamadığı çocukluğunu göğsünde büyütür. 

Aşkı yaşamayı bilen özel ve yalnız bir insandır Cansever, öyle ki bir şiirinde "Kimsenin öldüğü yok, yaşadığı da / Herkes biraz var, o kadar..." diyerek aslında biraz da olsa isyan eder yalnızlığına. Olumsuz bir mektup aldığında dahi tebessüm ederek "Ne güzel bir rastlantı mektubun/ Mektubun sevgilim/ Ama acılarla dolu" der...




Belki bizim umursamayacağımız yaşadığımız bir anı, öyle güzel bir dille anlatırdı ki, en sade anların da şairidir Edip Cansever. Bir çoğumuzun papatya falı baktığı doğrudur, fakat o bu durumu bile öyle naif anlatır ki şiirinde; Tek ihtiyacım neydi biliyor musun? Bir papatya yaprağı daha..." demiştir, karşılık bulamadığı bir aşkı için tuttuğu bir papatya falında...

Cansever şiirlerinde her duyguyu en derinden hissederek yaşar. "Ve mutluluk bir kibrit çöpü, artık ne kadar yanarsa" der mutluluğu anlatırken...




Mutluluk, yalnızlık, sevgi, çocukluk ve daha birçok şeyi hayal dahi edemediğimiz sihirli kelimelerini yan yana koyarak öyle sade ve basit bir dille anlatır ki, çoğu zaman Cansever'i anlatırken ona "hayran" olmak dahi yeterli bir kelime olmamıştır.


Şiir yazmadan mutlu olamayacağını "Gül kokuyorsun " şiiri üzerine konuşurken anlatır. Şiiri için; “Benim için tek mutluluk şiir yazmaktır, oysa bir şiirin verdiği mutluluk olsa olsa bir gün sürer… Olsun. Belki de bütün mutlulukların toplamı bu kadarcıktır.” der.


"gül kokuyorsun bir de
amansız, acımasız kokuyorsun
gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun
dayanılmaz bir şey oluyorsun, biliyorsun
hırçın hırçın, pembe pembe
öfkeli öfkeli gül
gül kokuyorsun nefes nefese."




Şiirlerine renkten, çocuktan, gökyüzünden, masadan tutunda bir halkın gülümsemesini kadar birçok şeyi sığdırmıştır. Türkiye'de yaşanan olayları da şiirinde kendi üslubuyla değerlendirmiş, halkın gülüşünü gerçek bir gülümsemeye benzetmiştir.

"Gülemiyorsun ya, gülmek
Bir halk gülüyorsa gülmektir
Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi."



Cansever henüz 17 yaşındayken komşuları olan Ahmet Hamdi Tanpınar’a şiirlerini gösterdiğinde Tanpınar'ın “Bu şiirler çok güzel, hepsi de güzel, ama hiçbiri şiir değil” der. Daha sonra Tanpınar, Cansever'e bir resme nasıl bakılması gerektiğini uzun uzun anlatır. Bunun üstüne Cansever  “İkindi Üstü” şiirini yazar. Fakat bu şiiri daha sonra yayımladığı için pişman olmuştur.

"İşte taze ikindi güneşim.
Pencerelerde küçük sarışınlar,
Her şey iyi, her şey sade
Anlıyamıyorum şu iç sıkıntımı.
Yaşamak dersen yaşamak,
Sarhoşluğum sarhoşluk.
Ah! hatırlamak olmasa eski günleri."



Kapalıçarşı'da halı ticareti yaparken, yaptığı işi ; “Yıllar önce insanların güzel diye yaptıklarını, o güzellik karşısında şaşıran, gülen, sevinen insanlara satıyorum.” diye anlatır fakat bu işi hiç sevmemiştir. Kapalıçarşı’yıSınıf ayrımının en belirgin, en somut olarak görülebildiği bir küçük ülkeydi orası, herhangi bir eşyaya sadece para değerini düşünerek bakan koleksiyoncuların o kendisine özgü jestlerini, mimiklerini izlemeliydiniz. Ne güzel senaryolar çıkardı kim bilir.” diye de anlatır.

"Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu"



Şiirinde de anlattığı gibi öyle güzeldi ki yaşama sevinci yalnız geçirdiği doğum gününde bile kendisine hediye alacağını ve kendi kendine kutlama yapacağını anlatır, yazar Erdal Öz'e yazdığı bir mektupta...

"..Bugün benim doğum günüm. Kendi kendime kutlayacağım. Sonra kalabalık yerlere gideceğim. Bir de hediye almak istiyorum kendime. Belki bir kitap, belki de iyi bir ağızlık alırım.
Milena'yı okuyorum. çok seviyorum. Bütün büyük yazarlar gibi Kafka da en küçük olaya, en dikkat etmediğimiz ayrıntıya, en küçümseyip geçtiğimiz bir duyguya, düşünceye canlılık kazandırıyor; onları işliyor, tatlı, Kafka'ca bir yapı kurmaya bakıyor. Sonra ne oluyor? ''İyiyim Milena'' gibi basit bir söz edince bile, taptaze bir güzellik, esenlik kuruyor içimizde. Artık o ''iyiyim Milena'' sözü erişilmez oluyor; sanki bir yaşamı taşıyor üzerinde, sanki gelmiş geçmiş bir edebiyatı diriltiyor.
İyi yazarları okudukça seviniyorum."
Edip Cansever, Erdal Öz'e Mektuplar
8 ağustos 1961



Gül kokuyorsun" şiiri için daha önce hiç açıklamadığı bir şeyi söyler ve; “Benim için tek mutluluk şiir yazmaktır, oysa bir şiirin verdiği mutluluk olsa olsa bir gün sürer… Olsun. Belki de bütün mutlulukların toplamı bu kadarcıktır.” der.

"gül kokuyorsun bir de
amansız, acımasız kokuyorsun
gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun
dayanılmaz bir şey oluyorsun, biliyorsun
hırçın hırçın, pembe pembe
öfkeli öfkeli gül
gül kokuyorsun nefes nefese.
gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun
ve acı ve yiğit ve nasıl gerekiyorsa öyle
sen koktukça düşümde görüyorum onu
düşümde, yani her yerde
yüzü sararmış, titriyor dudakları
şakakları ter içinde
tam alnının altında masmavi iki ateş
iki su
iki deniz bazen
bazen iki damla yaz yağmuru
mermerini emerek dağlarının
şiirler söylüyor gene
ölümünden bu yana yazdığı şiirler
kızaraktan birtakım şiirlere
büyük sular büyük gemileri sever çünkü
ve odur ki büyüklük
şiir insanın içinden dopdolu bir hayat gibi geçerse
o zaman ölünce de şiirler yazar insan
ölünce de yazdıklarını okutur elbet
ve senin böyle amansız gül koktuğun gibi
yaşamanın her bir yerinde."



“Her yalnızlık bir ihtilaldir.” diyen Cansever'i en iyi anlatan şiirlerden birisini de soyadındaki bir hadrfi sevdası uğruna yitiren Cemal Süreya yazmıştır. Çok şiir yazdığı için "Çok şiirden öldü" demiştir usta şair için.

"Yeşil ipek gömleğinin yakası
Büyük zamana düşer
Her şeyin fazlası zararlıdır ya
Fazla şiirden öldü Edip Cansever"

 Babasını kaybettiği günü " Ruhi Bey Anlatıyor: Bir Düğün Günü ve Sonrası" adlı şiirinde anlatan Cansever şiirinde aynı zamanda hasta olan annesini de anlatmış.

“Şöyle böyle hatırlıyorum
Beni ölüme uğurlayan bir düğün günü
Babamı hatırlıyorum
Babamın ölümünü
Kırbacıyla birlikte bir çam ağacına gömülü
Annemse odasında babamın
Hasta yatağında
Kımıldamadan yatıyor” 






  “Hemen hemen okumaktan başka olumlu bir şey yapmam, yapamam.” diyen Cansever, şiir yazmadığı dönemleri "mutsuz" olduğu dönemler olarak anlatır.

"Özlenirsin, alabildiğine varsın da
Daha da var oluyorsun gün günden
Olgun bir meyva gibi güleceksin zamanla
Bir kadın da değilsin, bir kişi de değilsin
Bir kuş olsa mavilik derdi buna."




Edip’in şiirleri insanı hayal kırıklığına uğratmaz, ama sesini duyamadığınız noktada uğraşmanız da yararsızdır. O size konuşana kadar, o da eğer konuşursa…” diye anlatır bir dostu onun şiirlerini..

"Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
Oysaki seninle güzel olmak var
Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.
Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele.
Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce."

Fotoğraf: Fatoş Öncü Aşiyan, İstanbul



4 Ağustos 2016 Perşembe

İşte 14 Ağustos'un gizemi!


Twitter fenomeni Fuat Avni hesabını yönettiği iddia edilen bir kişi, bir hesap açarak 14 Ağustos'u işaret etmişti.


Yazdıklarıyla gündem olan ve Fuat Avni kullanıcı adıyla fenomen haline gelen hesabı yönettiği iddia edilen, Başbakanlık uzmanı Akif Mustafa Koçyiğit'in adına açılan sahte hesaptan çarpıcı tweetler gelmişti.




14 Ağustos'un gizemi nedir?


Faut Avni hesabının bir kişiye ait değil bir topluluğa ait olduğunu söyleyen hesaptan, Fuat Avni hesabıyla ilgili detaylı açıklamalar gelmişti. Darbe girişimi ile ilgili çarpıcı bilgiler verilen hesaptan " 14.08.2016'da tekrar görüşmek dileğiyle, hoşçakalın" tweeti atıldıktan sonra 14 Ağustos tarihinde ne olacak sorusu gündem olmuştu.






Cumhurbaşkanı Erdoğan'da 14 Ağustos üzerine yorum yaparak şu cevabı vermişti; 


"Yaşananlardan ders almadıkları gibi, taraftarlarına şu günü bekleyin, bu günü bekleyin hezeyanlarıyla moral vermeye, milleti tehdit etmeye çalışıyorlar. Şimdi de ne diyorlar 14 Ağustos'u bekleyin. Biz namert değiliz, mertiz mert.
Değerli kardeşlerim, biz seferle emrolunduk. Zaferle değil. Zafer hakimler hakimi Allah'a aittir." ifadelerini kullanmıştı.


Peki nedir bu 14 Ağustos?

Herkes tarafından merak edilen 14 Ağustos aslında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kuruluş yıldönümüdür. AKP 14 Ağustos 2001'de kurulmuştur. 14 Ağustos tarihini sahte bir hesaptan yapılan paylaşımla duyurulmasının amacı halkın dikkatini, 14 Ağustos AKP'nin kuruluş törenlerine çekmek olabilir.


AKP yola çıktığı herkesle yollarını anlaşmazlık yüzünden ayırdı! İşte o fotoğraf;








1 Ağustos 2016 Pazartesi

Alman kadından Türklere: "Erdoğan'ı seviyorsanız Türkiye'ye gidin"


15 Temmuz darbe girişimi sonrası sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok ülkesinden demokrasi nöbetlerine katılan Türklere Almanya'da bir vatandaştan tepki geldi.

"Erdoğan'ı seviyorsanız Türkiye'ye gidin"


Almanya'da düzenlenen demokrasi nöbetlerine katılan bazı Türk vatandaşlar, geçtiğimiz günlerde bir Alman vatandaştan tepki gördü. Cumhurbaşkan'ı Erdoğan için "faşist" diyen bir Alman kadın, göstericilere "Erdoğan'ı seviyorsanız Türkiye'ye gidin" diye bağırdı.


İşte Alman kadını o videosu;








Danimarka'dan demokrasi nöbeti için Afyonkarahisar'a geldiler!


Mevlana'nın Konya'daki camisinden sonra önemli ikinci türbesi bulunan Afyonkarahisar'da sabahlara kadar süren demokrasi nöbetleri adından söz ettirmeye devam ediyor.
Yurt dışında yaşayan kişiler Türkiye'ye demokrasi nöbeti için gelmeye devam ediyor. Afyonkarahisar'da bulunan iki çocuk demokrasi nöbetlerini desteklemek için ailesiyle birlikte Danimarka'dan gelmişler.








28 Temmuz 2016 Perşembe

Hac kurası çıkan memurların yıllık izni iptal mi olacak?

Darbe girişimi sonrası alınan OHAL dolayısıyla, Başbakanlık'ın yayımladığı yıllık izinlerin iptaline dair Genelge'ye tepkiler gelmeye başladı.

Memurlar hacca gidemeyecek mi?


Genelgeye göre memurların yıllık izni iptal olmuştu. Peki yıllık izninde hacca gidecek olan, hac kurası çıkan memurlarında mı yıllık izni iptal olacak?

Hac kurası çıkan memurların yıllık izninin iptal oluşu, hacca gidecekleri olumsuz etkiledi. İlk kafilenin 5 Ağustos'ta yola çıkacağını bilen memurlar ne yapacağını şaşırmış durumda. Genelgeden dolayı mağdur olduklarını düşünen memurlar, yıllık izin iptaline dair yayımlanan Genelge'nin değiştirilmesini talep etmeye başladı. 


OHAL haccı etkileyecek mi? ; Memurlar hacca gidemeyecek mi?; darbe; OHAL; fatoş öncü;
OHAL haccı etkileyecek mi? ; Memurlar hacca gidemeyecek mi?


OHAL haccı etkileyecek mi? 


Hac kurası çıkan memurlar mağdur olduğunu söyleyerek, bu fırsatın bir kez daha karşılarına çıkamayacağını sosyal medya üzerinden tepki vererek söylemeye başladılar.
Cumhurbaşkanından Başbakan'a herkesin yaptığı açıklamaya göre, OHAL'de alınan kararlar normal hayatı ve vatandaşları etkilemeyecek yöndeydi fakat, 5 Ağustos'ta hacca gidecek memurlar bu karardan mağdur olmuş durumda.

Fuat Avni darbeyi üç yıl önce yazmış


Darbe teşebbüsünün ardından Fuat Avni'ye bilgi sızdırdığı iddia edilen ekibin yakalanmasıyla Fuat Avni'nin daha önce yazdıkları tekrar incelenmeye başlandı.


Fuat Avni ekibi; Said Sefa, Aydoğan Vatandaş



Fuat Avni hesabınını ilk kullanan Said Sefa ve hesabın kurucusu olan, Ergenekon'un isim babası Aydoğan Vatandaş'ın gözaltı kararı açıklanmıştı..

Bir dönem Ergenekon adı altında TSK'daki değerli komutanları, yazarları ve gazetecileri hapislerde süründüren bir süreci başlatanlardan biri olduğu iddia edilen Aydoğan Vatandaş, Fuat Avni hesabını Türkiye'de de kullanmış.



Fuat Avni darbeyi daha önce yazdı mı?



Fuat Avni'nin 5 Haziran 2013'te yazdığı iddia edilen bazı tweetler sosyal medyada paylaşılmaya başlandı. Bu tweetleri sizlerle paylaşıyoruz fakat bunların herhangi bir kaynağı yoktur, Fuat Avni'nin yazdığı iddia edilen tweetler fotoşop kullanılarak da yazılmış olabilir.


İşte o tweetler;

"Birçok önemli tweet yazacağım ilerde, bir tanesini şimdi yazayım:Darbe girişimi olursa Tayyip Erdoğan en son çare olarak halkı sokağa döker.

Tayyip Erdoğan, rahmetli Erbakan’ın yaptığını yapmaz, rahmetli Adnan Menders’in de yaptığını yapmaz. Darbeye karşı darbe olur, anayasa değişir.


Bakın çok iddialı konuşuyorum, bu konuda da %100 eminim, eğer Türkiye’de darbe girişimi olursa karşı darbe olur. Başbakan bu resti yapar."

















27 Temmuz 2016 Çarşamba

Hangi gazeteler kapatıldı?

Darbe teşebbüsünden sonra OHAL karar ile içinde Sızıntı,Zaman, Nokta, Ege'de Son Söz, Cihan Haber Ajansı ve Taraf'ında olduğu birçok yayın kapatıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan bu karar ile vatandaşlar "hangi gazeteler kapandı" diye sormaya başladı.

resmi gazete oku resmi gazete; bugün yayınlanan resmi gazete
resmi gazete oku resmi gazete; bugün yayınlanan resmi gazete

Hangi radyolar kapandı?

OHAL'e ilişkin ikinci KHK Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından Fetullah Gülen Cemaati ile bağlantısı olduğu iddia edilen, 23 radyo, 45 gazete, 16 televizyon, 15 dergi, 3 haber ajansı ile 29 yayınevi ve dağıtım kanalı kapatıldı.

Hangi dergiler kapatıldı?

İçinde Nokta ve Sızıntı dergisininde bulunduğu birçok derginin kapatılmasına karar verildi. Daha önce darbe teşebbüsü ile birlikte Nokta dergisi çalışanları için gözaltı kararı verilmişti. Bu karardan hemen sonra yayımlanan OHAL kararı ile Resmi Gazete'de, kapatılan dergilerin bulunduğu bir liste yayımlandı.

OHAL kararı ile Resmi Gazete'de yayımlanan kapatılan gazete, dergi, kanal ve radyoların tam listesi


Hangi dergiler kapatıldı?, Hangi radyolar kapandı?, Hangi gazeteler kapandı?
Hangi dergiler kapatıldı?, Hangi radyolar kapandı?, Hangi gazeteler kapandı?





Hangi dergiler kapatıldı?, Hangi radyolar kapandı?, Hangi gazeteler kapandı?
Hangi dergiler kapatıldı?, Hangi radyolar kapandı?, Hangi gazeteler kapandı?


26 Temmuz 2016 Salı

2016 Trafik sigortası prim ücreti iadesi ne zaman verilecek?



2016 yılına ait trafik sigorta şartları ve detayları falanfilanhaber'de olacak. Trafik sigortası prim ücreti iadesinin ne zaman verileceğini merak eden vatandaşlar "2016 Trafik sigortası prim ücreti iadesi ne zaman verilecek, 2016 kimler trafik sigortası prim ücreti iadesi alacak, şartları neler" diye sormaya başladı.
Yapılan açıklamaya göre bazı vatandaşlara verileceği söylenen trafik sigortası prim ücreti, vatandaşlar arasında sevinçle karşılandı.
2014 yılının Haziran ayından itibaren trafik sigortası yapan şirketlerin, 2015 yılının Eylül ayına kadar sigorta prim ücreti olarak ekstra ücret aldığı ortaya çıktı. Sonradan açıklanan bu yanlış uygulama yüzünden alınan fazla ücretlerin geri ödeneceği açıklandı.
Trafik sigortası zorunlu bir sigorta olduğu için, araç sahipleri tarafından alınmıştır. Bu sigortanın amacı ise araç eğer kaza yaparsa, hem kişi hem de karşıdaki kişinin maddi zararını karşılamaya yönelik bir alınan bir önlemdir.
Bu şartlar altında araç mutlaka sigorta yapılmalı, eğer yapılmazsa trafiğe çıkamaz. Trafik sigortası sadece ülkemizde geçerli olup farklı ülkelere araçla gidildiğinde geçerli olmayacaktır.

2016 Trafik sigortası prim ücreti iadesi ne zaman verilecek; 2016 kimler trafik sigortası prim ücreti iadesi alacak; şartları neler; 2016 trafik sigortası iadesi
2016 Trafik sigortası prim ücreti iadesi ne zaman verilecek; 2016 kimler trafik sigortası prim ücreti iadesi alacak; şartları neler; 2016 trafik sigortası iadesi


2016 TRAFİK SİGORTASI PRİM İADESİ NE ZAMAN YAPILACAK?


Yanlış uygulama sonucu fazladan alınan trafik sigortası prim ücretinin ne zaman iade olacağı ise vatandaşlar arasında merak uyandırdı. Yapılan açıklamaya göre geri ödenecek olan trafik sigortası prim iadesi hasarlı ve hasarsız araçlara göre değişiklik gösteriyor. 2014 Haziran ayından 2015 Eylül ayına kadar herhangi bir kaza gerçekleştirmediyseniz alacağınız trafik sigortası prim ücreti yüksek olacaktır. Geçtiğimiz Eylül ayında yapılan yanlışlığın fark edilmesiyle para iadesi için hazırlıklar başladı.
Trafik sigorta prim ücretleri iadesi 15 aylık süreç incelendikten hemen sonra önümüzdeki Ağustos ayının ilk haftası başlayacak. Ağustos ayının 1'i itibaren yapılan iadeleri araç sahipleri merakla beklemeye başladı.


TRAFİK SİGORTASI PRİM İADESİNİ KİMLER ALACAK?


Yaklaşık olarak 1 milyon sürücüye yapılacak olan iade birçok vatandaşı oldukça sevindirdi. Prim iadesi alacak olan kişiler en az 100 TL alacak ve poliçe başına yapılan ödeme de 100 TL olacaktır.
Eğer geçtiğimiz yıl aracınızı sattıysanız ve bu yanlış hesaplanan 15 aylık süreç içinde tekrar araç alıp sigortalattıysanız yine iade işlemi yapılacaktır.


NE KADAR TRAFİK SİGORTASI PRİM İADESİ ALACAĞIMI NASIL ÖĞRENİRİM?


Hasarı olmayan ve fazla alınan ücretlerin hepsi araç sahiplerine iade edilecektir.
İade için duyuruları sigorta şirketleri yapacak,  kendi sitelerinden ya da  Sigorta Bilgi Merkezi’nin web sitesinden duyurular gerçekleşecektir.
Araç sahipleri alacakları ücreti öğrenmek için yapılan duyurunun ardından TC kimlik bilgilerini girerek bu bilgiye ulaşabileceklerdir.
Yapılacak iadeler ise kişinin isteğine göre değişecektir. Dileyenin banka hesabına dileyen kişilerin ise kredi kartına iade yapılacaktır.

2016 Trafik sigortası prim ücreti iadesi ne zaman verilecek; 2016 kimler trafik sigortası prim ücreti iadesi alacak; şartları neler; 2016 trafik sigortası iadesi
2016 Trafik sigortası prim ücreti iadesi ne zaman verilecek; 2016 kimler trafik sigortası prim ücreti iadesi alacak; şartları neler; 2016 trafik sigortası iadesi


TÜKETİCİ SORUNLARI DERNEĞİ AÇIKLADI


Tüketici Sorunları Derneği Sigorta Komisyonu Başkanı Taner Çağatay "Hasar veya hasarsızlık durumlarının 18 Haziran 2014 tarihinden itibaren sisteme girilmiş olmasına rağmen, sigorta şirketlerinin hasarsızlık indirimine hak kazanmış sürücülere ilk kez trafiğe çıkıyormuş gibi poliçe düzenlemesi sıkıntı yaratmaktaydı. Trafik sigortalarında yapılan haksızlık, Hazine Müsteşarlığından dönmüştür. Verilmesi gereken hasarsızlık indiriminin poliçeye yansıtılmadığı tespit edilmiş ve bir genelgeyle yaklaşık bir milyon trafik sigortası poliçesinde hasarsızlık indiriminin hesaplanarak sigortalılara iadesinin yolu açılmıştır. 1 Ağustos'ta poliçelerde zeyil yapılarak, iade tutarlarının direk sigortalıların banka hesap numaralarına veya kredi kartlarına iade edilecek." dedi.

2016 TRAFİK SİGORTASI PRİM ÜCRETİ İADESİ ŞARTLARI 


Belirli şartları olan trafik sigortası prim ücreti iadesi için detaylar yine falanfilanhaber'de olacaktır. Geçtiğimiz yıl trafik sigortasına yapılan zamlardan sonra araçlarını satan birçok kişi de para iadesini alabileceklerdir.

Trafik sigortası prim ücreti iadesi için gerekli belgeler;

Araç satış belgesi 

Sigorta poliçesi

Bu iki belgeyi sigorta şirketine faks, WhatsApp ya da mail üzerinden sigorta şirketinize gönderebilirsiniz.
*Eğer sigortanızı kredi kartı ile ödediyseniz de aynı şartlar geçerli olacaktır.

ZORUNLU TRAFİK SİGORTASI NEDİR?


Tüm araç sahiplerinin yapması gereken bu sigorta aslında araç sahiplerini kaza yaptıktan sonra güvenceye alan önemli bir uygulama.Sigorta kaza yapan kişinin değilde zarar verilen kişinin hasarını karşılamak zorundadır. Ülkemizde zorunlu olan bu uygulama farklı bir ülkeye gidildiğinde uygun olmayacaktır. Bu kural sadece ülkemiz sınırları içinde geçerlidir.

TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Hüseyin Kasap prim artışı ile ilgili şu açıklamayı yaptı;


"Son dönemde trafik sigortasındaki prim artışını endişe ile izliyoruz. Aracı olan her vatandaş kanunen trafik sigortası yaptırmak zorunda, serbest tarifeye geçiş ile birlikte bu sigortaya uygun fiyatlardan ulaşabiliyorduk. Ancak son dönemde çok yüksek poliçe fiyatları ile karşı karşıyayız. Öyle ki insanlar sigortalarını yaptıramaz hale geldi. Türkiye’de düzenlenen her yüz trafik sigortasının 93’ünü biz acenteler satıyoruz. Ülkemizin her köşesine, ihtiyacı olan tüm vatandaşlarımıza, bu poliçeyi bizler ulaştırıyoruz. Kaza anında, vatandaşa yardımcı oluyor, onları bilgilendiriyoruz. 50 bin kişiye istihdam sağlayan, tamamı milli ve yerli 15 bini aşkın sigorta acentesinin en önemli gelir kalemi trafik sigortası. Son dönemdeki poliçe fiyatları, biz acentelerin varlığını tehdit ediyor. Sadece yüksek fiyatlar değil, fiyat dalgalanmaları da bizim için büyük problem. Örneğin, hiç kazası olmamış bir vatandaşın 2015 yılı poliçe fiyatı 300 TL iken, 2016’da bu fiyat en az 650 TL. Vatandaşa bu artışın nedenini açıklayamıyoruz. Ayrıca, fiyat farkları da sektöre ve bize olan güveni yok etti." dedi.